Dünya’da mutluluk konusuna verilen önemin bir göstergesi mutluluğu değerlendiren birçok uygulama ve anketin ülkeler bazında yapılmasıdır. Bu değerlendirmelerden en önemlisi dünya çapında yapılan “World Happiness Report (WHR)” 156 farklı ülke katılımıyla 2012 yılından beri hazırlanıyor. WHR, insanların refah seviyesi, kişi başına düşen gayrisafi yurtiçi hasılası, sağlıklı yaşam süresi, sosyal destekler, sosyal özgürlükler ve yolsuzlukların rakamları baz alınarak hazırlanıyor. Kişisel özgürlükler, güven ortamı, yüksek yaşam standartları, birbirine ve kamu kurumlarına güven de ülkenin mutluluk düzeyini değerlendirmede büyük katkı sağlıyor.
Yapılan araştırmalar ulusal mutluluğun insanların içinde yaşadıkları toplumun refah, denge ve demokratik niteliği, olumlu duyguları yaşayıp olumsuzlardan kaçınma arzusunu yöneten toplumsal norm ve geleneklere bağlı değiştiğini gösteriyor.
2022 baharına girerken tüm Dünyada mutluluğu düşüren birçok kriterle karşı karşıyayız. Devam eden Koronavirüs pandemisi, iklim değişikliğinden kaynaklanan mevsimsel olayların tehdidi ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ilk aklımıza gelenler…
2022 mutluluk sıralamasında ilk dört sıralama yine değişmedi. Finlandiya, üst üste beş yıldır Dünyanın en mutlu ülkesi olarak listenin başında kalmaya devam ederken, onu Danimarka, İzlanda, İsviçre, ve Hollanda izliyor.
Finlandiya, üst üste beşinci yılda 7.821 puanla dünyanın en mutlu ülkesi olmaya devam ediyor. Bu arada, Afganistan 2.404 puanla sıralamanın en altında yer alıyor. Hindistan’ın en mutlu ülkeler listesindeki konumu her yıl azalıyor gibi görünüyor. Bu yıl Hindistan, 146 ülke listesinde 136. sırada yer alıyor. Geçen yıl Hindistan 149 ülke arasında 139. sırada yer alıyordu.
Dünya Mutluluk Raporu 2022’deki ilk üç sırada yer alan İskandinav ülkelerinin tümü, raporun ölçtüğü kriterlerde son derece iyi performans gösteriyor:
- Sağlıklı yaşam beklentisi
- Kişi başına düşen GSYİH
- Kriz zamanlarında sosyal destek
- Düşük yolsuzluk
- Yüksek sosyal güven
- Toplumda cömertlik ve birbirlerine yardım etme
- Önemli yaşam kararları verme özgürlüğü
Savaşın travmatize ettiği Afganistan da yaşanan insani felaket, Taliban’ın geçen yıl Ağustos’ta yeniden iktidara gelmesinden bu yana daha da kötüleşti ve onu listenin en altına yerleştirdi. UNICEF’e göre, yardım edilmezse, bu kış beş yaşın altındaki bir milyon çocuğun yetersiz beslenmeden ölmesi bekleniyor. Dünya’nın en mutsuz ülkeleri ise şöyle sıralanıyor:
- Afganistan
- Lübnan
- Zimbabve
- Ruanda
- Botsvana
- Lesoto
- Sierra Leone
- Tanzanya
- Malawi
- Zambiya
Türkiye’nin son yıllardaki mutluluk değerlendirmelerine baktığımızda mutluluk sıralamasında giderek listede gerilediğimizi görebiliyoruz. Türkiye ülkelerin mutluluk sıralamasında 2016 yılında 78. sırada, 2017 yılında 69., 2018 yılında 74., 2019 yılında 79. sıradayken 2020 yılında 93. sıraya, 2021 yılında 104. sıraya gerilemişti.
Raporla ilgili genel değerlendirmelere baktığımızda;
- Gençler için yaşam memnuniyeti düştü, 60 yaşın üzerindekiler için yükseldi.
- İnsanların yaşadığı endişe ve stres arttı.
- Hayırseverlik ve gönüllü çalışmaları arttı. Dünya feci ve yıkıcı sorunlarla karşı karşıya kalırken, insanlar mutlu olmanın da yollarını buluyorlar. İnsanlar öngörülemeyen sorunlarla karşı karşıya kalsa bile raporda en umut veren veri “hayırseverliğin” Dünya çapında sağlam bir artış göstermesi oldu.
- Doğu kültüründe önem verilen denge ve uyum konularını içeren sorular 2020 yılından itibaren mutluluk araştırması kapsamına alındı: Hayatınızın dengede olması, yaşamınızla barışık hissetmek, günün büyük bir bölümünde sakinlik yaşamak, sakin bir hayatı heyecanlı bir hayata tercih etmek, başkalarını veya kendini önemsemeye odaklanmak, denge, huzur ve sakinlik deneyimleri.
- Neredeyse her ülkedeki insanların çoğunluğu daha sakin bir hayatı heyecanlı bir hayata tercih etmeye başladılar.
- Hem denge hem de barış dünyanın tüm bölgelerinde tatmin edici bir yaşam için önemli kriterler olarak belirlendi.
Kronavirüs pandemisi ve Dünya ülkeleri arasındaki savaşlara rağmen günümüze kadar olan süreçte mutluluğun tanımlanması ve ölçümünde üç önemli gelişme yaşandı:
- Milyonlarca insan duygu ve düşüncelerini sosyal medyada paylaşıyor. Mutluluğu ölçmek için yapay zeka sayesinde kişilerin sosyal medya ve internetteki paylaşımlarından otomatik metin analizleri ile mutluluklarını analiz etme imkanına sahip olduk.
- Mutluluğun biyolojik izleri ve kökenlerine dair daha fazla bilgiye sahibiz. Mutluluğun %50’sinin genetik kökenimizden geldiğini biliyoruz.
- Mutluluk kapsamında ele alına duyguların sayısı ve kapsamı arttı. Batı’daki mutluluk araştırmaları sakinlik, huzur ve uyum gibi mutluluğu ve yaşam memnuniyetini etkileyen duyguları görmezden gelirken, zamanla bu duygular da analiz edilmeye ve önemsenmeye başladı.
Ülkemizin her yıl azalan bir ivmeyle düşen mutluluk oranlarını arttırmak için öncelikle “mutsuzluk” yaratan etkenlerin belirlenerek bu alanlarda aksiyonların planlanması acil olarak gündeme gelmeli…
Dünya Mutluluk Sıralamasında Türkiye 8 basamak daha gerileyerek 112. Oldu
Türkiye’nin son yıllardaki mutluluk değerlendirmelerine baktığımızda mutluluk sıralamasında giderek listede gerilediğimizi görebiliyoruz. Türkiye ülkelerin mutluluk sıralamasında 2016 yılında 78. sırada, 2017 yılında 69., 2018 yılında 74., 2019 yılında 79. sıradayken 2020 yılında 93. sıraya, 2021 yılında 104. sıraya gerilemişti.
Raporla ilgili genel değerlendirmelere baktığımızda;
- Gençler için yaşam memnuniyeti düştü, 60 yaşın üzerindekiler için yükseldi.
- İnsanların yaşadığı endişe ve stres arttı.
- Hayırseverlik ve gönüllü çalışmaları arttı. Dünya feci ve yıkıcı sorunlarla karşı karşıya kalırken, insanlar mutlu olmanın da yollarını buluyorlar. İnsanlar öngörülemeyen sorunlarla karşı karşıya kalsa bile raporda en umut veren veri “hayırseverliğin” Dünya çapında sağlam bir artış göstermesi oldu.
- Doğu kültüründe önem verilen denge ve uyum konularını içeren sorular 2020 yılından itibaren mutluluk araştırması kapsamına alındı: Hayatınızın dengede olması, yaşamınızla barışık hissetmek, günün büyük bir bölümünde sakinlik yaşamak, sakin bir hayatı heyecanlı bir hayata tercih etmek, başkalarını veya kendini önemsemeye odaklanmak, denge, huzur ve sakinlik deneyimleri.
- Neredeyse her ülkedeki insanların çoğunluğu daha sakin bir hayatı heyecanlı bir hayata tercih etmeye başladılar.
- Hem denge hem de barış dünyanın tüm bölgelerinde tatmin edici bir yaşam için önemli kriterler olarak belirlendi.
Kronavirüs pandemisi ve Dünya ülkeleri arasındaki savaşlara rağmen günümüze kadar olan süreçte mutluluğun tanımlanması ve ölçümünde üç önemli gelişme yaşandı:
- Milyonlarca insan duygu ve düşüncelerini sosyal medyada paylaşıyor. Mutluluğu ölçmek için yapay zeka sayesinde kişilerin sosyal medya ve internetteki paylaşımlarından otomatik metin analizleri ile mutluluklarını analiz etme imkanına sahip olduk.
- Mutluluğun biyolojik izleri ve kökenlerine dair daha fazla bilgiye sahibiz. Mutluluğun %50’sinin genetik kökenimizden geldiğini biliyoruz.
- Mutluluk kapsamında ele alına duyguların sayısı ve kapsamı arttı. Batı’daki mutluluk araştırmaları sakinlik, huzur ve uyum gibi mutluluğu ve yaşam memnuniyetini etkileyen duyguları görmezden gelirken, zamanla bu duygular da analiz edilmeye ve önemsenmeye başladı.
Ülkemizin her yıl azalan bir ivmeyle düşen mutluluk oranlarını arttırmak için öncelikle “mutsuzluk” yaratan etkenlerin belirlenerek bu alanlarda aksiyonların planlanması acil olarak gündeme gelmeli…