Meslektaşlarınız veya iş arkadaşlarınız arasında kendinizi hiç yetersiz hissettiniz mi? Ne kadar iyi olsanız da yeterli olmadığınızı mı düşünüyorsunuz?
Belki de sizde İmposter sendromu yaşıyor olabilirsiniz.
Okumaya devam etMeslektaşlarınız veya iş arkadaşlarınız arasında kendinizi hiç yetersiz hissettiniz mi? Ne kadar iyi olsanız da yeterli olmadığınızı mı düşünüyorsunuz?
Belki de sizde İmposter sendromu yaşıyor olabilirsiniz.
Okumaya devam etSıkıntılı dönemlerimizde sık kullandığımız şu sözler size de tanıdık geliyor mu?
“Günün en karanlık zamanı gün doğmadan hemen öncedir”
“Her kötü şeyin bir iyi yönü vardır”
“Güneş batmadan yıldızlar görülmez”
Okumaya devam etUluslararası bir danışmanlık firması tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması” 2021 yılı ilk çeyrek sonuçlarına göre, tasarruf sahipliği oranı yüzde 18,5 oldu. Tasarruf sahipleri içinde ise düzenli tasarruf yapanların oranı 8 puan artışla yüzde 72’ye ulaştı. Bu son 5 yıldaki en yüksek oran oldu. Tasarruf sahipliği olanlar arasında düzenli tasarruf yapanların oranı, bir önceki çeyreğe göre 8 puan artış gösterdi ve 2021 yılı ilk çeyreğinde 2016’dan bu yana en yüksek seviyesine çıkarak yüzde 72’ye ulaştı. Düzenli tasarruf yapmayanlar arasında ise gelecek 3 ay içerisinde tasarruf yapmayı planlayanların oranında artış eğilimi 5 puan ile devam ederek yüzde 53’e ulaştı. Mart 2020 itibariyle yaşanan Koronavirüs salgının ekonomi ve iş piyasasında yarattığı olumsuz etkiler göz önüne alındığında “maddiyat” hem özel hem de iş hayatının odağı olmuş durumda… İnternet ve teknolojik yenilikler ile birlikte hızla değişen zaman ve mekân algısı da çalışma hayatını yönlendiriyor. Yaşamın her alanında yaşanan bu değişimler elbette çalışan bireyleri de çok farklı açılardan etkiliyor.
Okumaya devam et26 Mayıs 2021’de TRT Radyo 1 ‘de “Çevrimiçi” programında Dijital İşe Alım Süreçleri konusunda çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Sohbeti kaçıranlardan gelen talep üzerine söyleşi konularımızı ve konuştuklarımızı yazı olarak sizlerle paylaşmak istedim.
Dinlemek isteyenler için ise linki aşağıda paylaşıyorum;
Okumaya devam etYüzyıllar boyunca iyi bir yaşam ve bu yaşama ulaşmanın yolları, felsefeciler, politikacılar, ekonomistler, din adamları ve psikologlar tarafından araştırılmıştır. Mutluluk, insanın hayatı boyunca en çok kullandığı ve duymaktan zevk aldığı kelimelerden biri ve günümüzde mutluluk her geçen gün önem kazanıyor. Birleşmiş Milletler insanların mutluluğa verdiği önemi vurgulamak ve mutluluğun paylaşılmasını arttırmak amacıyla 2012 yılında 20 Mart gününü “Mutluluk günü” olarak ilan etti ve bugün dünyada farklı etkinliklerle kutlanıyor. Peki, mutluluk gününe yaklaşırken Türkiye’nin mutluluk karnesi nasıl?
Okumaya devam etÇoğu insan başarının mutluluk getirdiğine inanır ve sürekli başarılı olmaya çalışırken mutsuzlaşır. Oysaki pozitif psikoloji de yapılan güncel araştırmalar başarılı olmanın en temel koşulunun mutlu olmak olduğunu savunuyor.
Mutlu insanlar daha başarılı oluyor ve tabi ki başarılı olduğu için de mutluluğu artıyor. Tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan hikayesi gibi. Yumurta tavuktan çıkıyor, tavuk da yumurta yapıyor. Yani mutlu insan başarılı oluyor, başarılı insanın ise mutluluğu artıyor. Yani başarılı olmak için stres ve kaygıdan uzak kalıp mutluluk seviyenizi arttırmalısınız.
Hangisi zor? İşe alım mı oryantasyon sonrası bağlılığı sağlamak mı? konulu yazım Kariyer.net İK Blog sayfasında yayınlandı:
En alt düzey pozisyonu bile kapatmanın ilan yayınlandıktan sonra ortalama 41 iş günü olduğu günümüz iş dünyasında en önemli problem doğru adayı bulmak mı? Bizce değil…
Doğru adayı bulmanın, yani seçme ve yerleştirme sürecinin baştan aşağı çok emek, zaman ve bütçe isteyen bir süreç olması gerçeğine rağmen bu kadar zor bulunup işe alınan kişi maalesef çoğu zaman oryantasyon sürecinde kaybedilebiliyor. İşe alım süreci boyunca işe alım uzmanının yoğun ilgi ve alakasıyla yaşayan adayımız, sözleşme imzalandıktan sonra maalesef cazibesini kaybediyor. İşe alım uzmanı görevini tamamlaması nedeniyle yeni pozisyonlar için yeni adaylara doğru yelken açarken, işe alınan yeni çalışan heyecanla ilk iş gününü bekliyor, evraklarını tamamlıyor. Bir yandan bu süreçte soru ve sorunlarını aktaracak bir muhatabı da çoğu zaman bulamıyor. İnsan Kaynakları uzmanı ise yoğun işe alım süreci nedeniyle sürekli mülakatlarda, gelen telefonları açamıyor ve yeni çalışana ilgi gösteremiyor. Bu süreçteki ilk sorun işte tam da bu:
Yetişkin Eğitim Memnuniyeti Değerlendirme (YEM) amacıyla Yrd. Doç. Dr. Zeki Yüksekbilgili ile birlikte hazırladığımız ölçeğimizle ilgili yazı Kariyer.net’in İnsan Kaynakları profesyonellerine yönelik olarak hazırladığı İK Blog’da yayınlandı. Yazıyı http://www.kariyer.net/ik-blog/yetiskin-egitim-memnuniyeti-anketi-neden-onemli/ adresinde ve aşağıda bulabilirsiniz.
Eğitim yatırımın geri dönüşü halen çözümlenmemiş bir sorundur. Eğitime yapılan yatırım ve harcanan zaman sonucunda elde edilenlerin neler olduğunu belirlemek ise oldukça zordur. Temel olarak yetişkin eğitiminde katılımcıların eğitimden hoşlanıp hoşlanmadıkları, eğitimden mutlu ayrılıp ayrılmadıklarının ilk göstergesi eğitimin sonunda katılımcıların gülen yüzle ayrılmalarıdır. Kavradıkları bilgi ve beceriler program öncesi ve sonrasında uygulanabilecek testler, vaka çalışması, rol yapma gibi eğitsel uygulamalarla ölçümlenebilir. Katılımcıların 3-6 ay sonraki davranışları gözlemlenerek, anket uygulaması yapılarak veya performansları analiz edilerek davranışlarındaki farklılıklar analiz edilebilir. Sonuçta yapılacak maliyet/fayda analizi ile de programın katkısı kesin olarak belirlenebilir. Eğitim değerlendirme sürecinde kırılma noktası ise katılımcıların memnuniyet seviyeleridir. Bilindiği gibi ülkemizde, kurumlarımız içerisinde yılda binlerce eğitim yapılmakta, bu eğitimlere milyonlarca lira harcanmakta ve bu eğitimler sonrasında da eğitimin etkinliğini ölçmek için anketler yapılmaktadır. Ne yazık ki bu anketlerin hiçbiri bilimsel olarak güvenilirliği ve geçerliliği ispatlanmış ölçeklere dayanmamaktadır. Yetişkin katılımcıların memnun olmadan öğrenmeyi reddettikleri göz önüne alındığında bu sürecin ne kadar kritik olduğu açıkça görülmektedir. Memnun olmayan yetişkin katılımcıdan eğitimden verim alması beklenemez. Bu nedenle yapılacak eğitim memnuniyet anketi uygulaması eğitimin amacına ulaşıp ulaşmadığının en temel göstergesi olacaktır.
Bugün kutladığımız Dünya Mutluluk Günü ile ilgili yazım Kariyer.net’in İnsan Kaynakları profesyonellerine yönelik olarak hazırladığı İK Blog’da yayınlandı. Yazıyı http://www.kariyer.net/ik-blog/sirketlerde-mutluluk-yonetimi-ama-nasil/ adresinde ve aşağıda bulabilirsiniz.
Dünya Mutluluk Günü Kutlu Olsun ?
Şirketlerde Mutluluk Yönetimi ama Nasıl?
Teknolojik gelişmeler ve çalışma hayatında her geçen gün hızla artan rekabet ortamı kişileri daha iş odaklı yaşamaya itiyor. Teknoloji sayesinde 7-24 ulaşılabilen mobil çalışanlar haline gelen şirket çalışanları adeta birer tele-köle gibi iş odaklı yaşayıp zamanlarının çoğunu işe ayırıyor. Zaman baskısı nedeniyle de hayatta yaptıkları her şeyi normalinden 2-3 kat hızlı yapıyorlar. Tabii ki hızlı çekim yaşanan bir hayat beraberinde birçok olumsuzluğu da getiriyor:
Bilgi Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi Yüksek lisans öğrencilerimizle “Staffing” dersimizde her hafta sektörden bir profesyonel konuk ağırlıyoruz.
Bu haftaki konuğumuz İnfinity Teknoloji Genel Müdürü İlkay Öztürk’dü. e-learning’de yeni yaklaşımlar, oyunlaştırma, kurumsal portal oluşturma-tutundurma ve güncel e-eğitim trendlerini uygulamalı olarak bizimle paylaşan İlkay Bey’e çok teşekkür ediyoruz.