Türkiye’nin Mutluluk Karnesi

Yüzyıllar boyunca iyi bir yaşam ve bu yaşama ulaşmanın yolları, felsefeciler, politikacılar, ekonomistler, din adamları ve psikologlar tarafından araştırılmıştır. Mutluluk, insanın hayatı boyunca en çok kullandığı ve duymaktan zevk aldığı kelimelerden biri ve günümüzde mutluluk her geçen gün önem kazanıyor. Birleşmiş Milletler insanların mutluluğa verdiği önemi vurgulamak ve mutluluğun paylaşılmasını arttırmak amacıyla 2012 yılında 20 Mart gününü “Mutluluk günü” olarak ilan etti ve bugün dünyada farklı etkinliklerle kutlanıyor. Peki, mutluluk gününe yaklaşırken Türkiye’nin mutluluk karnesi nasıl?

Mutluluk

Hangi yaşta hangi cinsiyette ve kültürde olsun Pascal’ın dediği gibi “Her insan mutluluğu arar, bunun istisnası yoktur. Ne kadar farklı yöntemler uygulasalar da tek istedikleri bu amaca ulaşmaktır”

Tarih boyunca birçok bilim adamı, araştırmacı ve yazar mutluluğu tanımlamaya çalışmıştır. Mutluluğun, kişiden kişiye ve zamanla değişen bir kavram olması tanımlanması zorlaştırıyor. Mutluluk farklı kültürlerde farklı bakış açılarıyla tanımlansa da mutluluğu betimlemek için kullanılan sözcüklerin hepsinin kökeninde bolluk, bereket, verimlilik, güç ve talih anlamı bulunuyor.

Mutluluk Kavramının Bileşenleri

Mutluluk kavramını anlamak için tanımında yer alan bileşenleri de incelemek gerekir. Mutluluk kavramının yargısal ve bilişsel boyutu yaşam memnuniyeti iken, duygusal boyutunu olumlu-olumsuz duygular oluşturur.

Yaşam Memnuniyeti, kişinin bütün yaşamını ve yaşamın tüm boyutlarını içeren, kapsamında hayattan zevk alma, anlamlı bir hayata sahip olma, amaç ve hedeflerin olması ve bunlar için uğraşıda bulunma gibi kavramlar yer alan geniş kapsamlı bir kavramdır.  Yaşam memnuniyeti, günlük ilişkiler içinde olumlu duygunun olumsuz duyguya egemen olması şeklinde tanımlanabilir.

Günlük hayatımızda yaşam memnuniyetini ölçmenin en çok kullandığımız yolu “Nasılsın?” diye sormaktır. Bu soruya cevap vermeden önce sağlımızı, parasal durumumuzu, çalışıyorsak işimizin bizi tatmin edip etmediğini, çevremizle olan ilişkilerimizi yani hayatımızın farklı alanlarının genel bir değerlendirmesini yaparız. Bu değerlendirme sonucuna göre iyi olup olmadığımızın cevabını veririz.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bireylerin genel mutluluk algısını, toplumsal değer yargılarını, temel yaşam alanlarındaki genel memnuniyetini ve kamu hizmetlerinden memnuniyetini ölçmek, memnuniyet düzeylerinin zaman içindeki değişimini takip etmek amacıyla, 2003 yılından itibaren düzenli olarak “yaşam memnuniyeti araştırması” gerçekleştiriyor. TÜİK 2020 Yaşam Memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre Türkiye mutluluk oranı: %48,2. 2003 yılından itibaren azalan bir ivmeyle mutluluk oranı düşüyor.

2003-2020 TÜİK Yaşam Memnuniyeti Araştırması

Kaynak: https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Yasam-Memnuniyeti-Arastirmasi-2020-37209

Kadınlar Daha Mutlu

Mutlu olduğunu beyan eden erkeklerin oranı, 2019 yılında %47,6 iken 2020 yılında %43,2 oldu. Kadınlarda ise bu oran, 2019 yılında %57,0 iken 2020 yılında %53,1 oldu.

TÜİK yaşam memnuniyeti araştırması 2003-2020 yılı sonuçları değerlendirildiğinde 17 yıl boyunca her sene kadınların mutluluk seviyesi her yıl erkeklerden ortalama %10 daha yüksek seviyede ölçümlenmiş. Mutlulukla ilgili yapılan araştırmalar her iki cinsiyetten bireylerin mutlu olabileceğini ve cinsiyetin mutluluk üzerine etkili olmadığını savunuyor. Kadın ya da erkek olmak mutluluğun belirleyicisi değil.

Evliler Daha Mutlu

Mutlu olduğunu belirten evli bireylerin oranı, 2020 yılında %51,7 iken evli olmayanlarda bu oran, %41,3 olarak gerçekleşti. Evli olanların mutluluk düzeyi cinsiyete göre incelendiğinde; evli erkeklerin %46,7’sinin, evli kadınların ise %56,8’inin mutlu.

Dünya çapında geniş örneklem büyüklükleriyle yapılan çalışmalarda her iki cinsten evli insanların hiç evlenmemiş, dul veya ayrı yaşayan insanlardan daha fazla mutlu oldukları savunuluyor. Evlilik mutluluğu olumlu yönde etkileyen bir değişken ve mutlu insanların evlenme olasılığı ve evli kalma olasılığı mutsuzlara oranla daha yüksek. Evlenmeden önce birlikte yaşayan çiftler ise diğerlerine oranla daha az memnun olmaya eğilimli.

65 Yaş Üstü Daha Mutlu

Yaş gruplarına göre mutluluk düzeyi incelendiğinde; 65 ve üzeri yaş grubu, 2019 yılında %58,5, 2020 yılında ise %57,7 ile en yüksek mutluluk oranının görüldüğü yaş grubu oldu. En düşük mutluluk oranı ise 2019 yılında %48,7 ile 55-64 yaş grubunda görülürken 2020 yılında %45,4 ile 35-44 yaş grubunda.

Bazı araştırmalar yaşlı insanların gençlerden daha mutsuz olduğu yönündeki görüşleri desteklerken bazıları da yaşlı insanların hayatta daha çok şey başarması ve düzenli bir gelire sahip olmaları gibi nedenlerle daha mutlu olduklarını savunuyor. Başka bir görüşe göre de yaş ve mutluluk arasında “U” şeklinde bir ilişki olduğu savunuluyor. Yani mutluluk gençken en yüksek, 30 ya da 40 yaşlarda en düşük ve sonra tekrar yükselen bir değere sahip oluyor. Hem Türkiye hem de Dünya çapında yapılan araştırmalarda yaş ve mutluluk arasındaki ilişkiye yönelik bir fikir birliği sağlanamadığı için yaş ve mutluluk arasında tutarlı bir ilişki olmadığı düşünülüyor.

TÜİK yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarında 65 yaş üstü bireylerin daha mutlu olmasının ardında yatan nedir? Yaşlılar, bedensel güçleri yetmediği için gençlerin yaptığı bazı işleri yapamazlar. Ama çok daha büyük, çok daha değerli işler yapabilirler. Büyük işler fiziksel güç ve çeviklikle değil, bilgi, düşünce gücü ve azimle yapılır. Yaşlılık ise bu güçleri arttırır. İnsan çok yaşayınca görmek istemediği birçok şeyi görür ama görmek istediği birçok şeyi de görüp yaşayarak diğer yaş gruplarına göre daha yüksek yaşam doyumuna ve mutluluğa sahip olabilir.

Eğitim Almayanlar Daha Mutlu

Eğitim durumuna göre mutluluk düzeyi incelendiğinde; 2020 yılında en yüksek mutluluk oranı, %54,4 ile bir okul bitirmeyenlerde görüldü. Bunu sırasıyla; %50,3 ile ilkokul mezunu, %46,8 ile lise ve dengi okul mezunu, %46,1 ile yükseköğretim mezunu ve %44,2 ile ilköğretim veya ortaokul mezunu bireyler takip etti.

Eğitimin mutluluk üzerindeki etkisi araştırmacılar tarafından çoğu kez gelir ve statü ile birlikte olmasına bağlanmış ama bir fikir birliğine varılamamıştır. Eğitim seviyesine göre en düşük olan grupta mutluluğun yüksek olması kişinin beklentileri ile ilişkilidir. Eğitim seviyesi arttıkça kişinin farkındalığının yansı sıra beklenti ve istekleri de artmaktadır. Gerçekleşmeyen istek ve beklentiler de kişinin mutluluğunu olumsuz etkiliyor.

TÜİK Yaşam Memnuniyeti araştırması 2020 sonuçlarına göre cinsiyet, eğitim, medeni durum ve yaş değişkenlerinin Türk hane halkı için yaşam memnuniyeti ve mutluluğu etkileyen önemli belirleyiciler olduğu sonucuna varılsa da mutluluk kavramındaki diğer bileşen olan olumlu ve olumsuz duyguların etkisini de göz önünde bulundurmak gerekir. Koşullar ne olursa olsun olumsuz duygulanıma sahip mutsuz kişiler yaşama dair olumsuz algı ve beklentileri nedeniyle olumlu duygulanıma sahip mutlu olan kişiler kadar mutlu olmayacaklardır. Daha mutlu ve doyumlu bir yaşam için koşulların değişmesi yeterli değildir. Önemli olan kişinin koşullara karşı gösterdiği algı, beklenti ve inançlardır yani kişiye ait özelliklerdir.

Yorum Ekle