Yeni bir işe ya da yeni bir projeye başladığımızda aklımızdan birçok yeni ve yaratıcı fikir geçer ve maalesef bu heyecanla fikir üretmeye çalışan tavrınıza karşı olumsuz bir tavır takınıp;
- Yeni olduğun için heveslisin ama bizim şirkette böyle uygulamalar olmaz. Zamanla sende hevesini yitirsin.
- Daha önce böyle şeyle denedik ama olmadı.
- Bu iyi bir fikir değil.
- Burası senin daha önce çalıştığın yer gibi bir yer değil burada uygulanmaz.
- Burası büyük bir holding değil böyle şeyler olmaz.
şeklinde konuşan, her zaman herhangi bir girişim ya da fikrin hata ve eksikliklerini arayarak neden yapılamayacağına kafa yoran insanlarla siz de karşılaşmışsınızdır. Ben bu kişilere “Yaratıcılık Cellatları” diyorum.
Yaratıcı bir fikri daha siz söylerken, lafınızı kesip, sözünüzü bile tamamlamanızı engelleyip, yaratıcılığın ve gelişimin önünü kesen cellatlar… Karşılarına çıkan her yeni fikre düşünceye, projeye otomatik olarak olumsuz yaklaşırlar, kendi içlerinde bir değerlendirme yapmazlar. Nesnel davranamazlar. Sadece bir önerinin niçin işe yaramayacağına ilişkin tüm nedenleri bulma aşkıyla sürekli olumsuz davranırlar.
İnsanların yeni yaratıcı fikirlere her zaman olumsuz yaklaşmalarının en büyük tehlikesi, bu kişilerin otomatik olumsuz yorumlarının iyi önerileri doğarken öldürme olasılıklarıdır. Bu olumsuz tavırlar karşısında ekipteki kişiler heves ve cesaretlerini kaybedebilir, üzülebilir, sinirlenebilir ve bir daha yeni fikir önerme güdüsüne girmezler. İşin en tehlikeli yönü ise bu olumsuz davranış kendi kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüşebilir. Her zaman her yerde sunulan önerilerin neden işe yaramayacağına odaklanan kişi, önerilen fikrin işe yarayabilme olasılığını aklınıza bile getirmemeye başlar…
Sürekli olarak olumsuz davranan insanları güdüleyen birçok farklı neden olabilir. Bunlardan en önemlisi bu kişilerin genelde yaratıcı olma konusunda sıkıntıları olan ve yetkinlikleri yeterince gelişmemiş kişiler olmalarıdır. Bunun dışında birçok sebebi olabilir;
- Daha önce çalıştığı kurumda birçok yaratıcı öneri getirmiş fakat şu an kendi yaptığı gibi kendisine de “Yaratıcılık Cellatları” tarafından ambargo konulduğu için hevesini kaybetmiş ve zamanla bu duruma alışarak kendisi de yaratıcılığı engelleyen bir cellada dönüşmüştür.
- Ya da alacağı eleştiri ya da alay konusu alma korkusundan yaratıcılık yönünü baskılıyor olabilir.
- Sürekli olarak olumsuz ve eleştirici davranmasının sebebi özünde diğerlerini kıskanan biri olması olabilir. Yeni, yaratıcı ve geliştirici fikirleri inceleyip eleştirirken kaygısı fikrin daha yararlı olması ya da olmaması değildir. Gerçek niyeti bu fikri ortaya atan kişiyi incitip aşağılamak bile olabilir.
- Değişimin getireceği belirsizlikten korktuğu için otomatik reddetme güdüsüne girmiş, değişimden ve belirsizlikten kaygılanan bir kişi olabilir.
Yeni fikirleri acımasızca eleştirme becerisi olumsuz bir davranış olabildiği gibi yararlı bir güç olarak da kullanılabilir. Yeni fikirleri parça parça eleştiren kişiler yaratıcılık sürecinin bazı aşamalarında farkında olmadan yardımcı olabilirler. Sürekli olarak olumsuz ve eleştirici davranan kişiler genellikle bir fikrin hatalı yönlerini kolayca saptayabilirler ve bu sayede projeye gerçekten önemli bir katkıda bulunurlar. Bu nedenle bir yaratıcılık celladı ile karşılaşıp fikirleriniz olumsuz bir tavırla reddedildiğinde öncelikle ona nedenini sormanızı öneririm; “Neden bu fikrin işe yaramayacağını, bu şirkette uygulanmayacağını, başarısız olacağını düşünüyorsun” veya “ Bu fikrin başarılı olması için sence ne yapılabilir?” Bu gibi sorularla sizin fikrinizi baltalayan yaratıcılık celladınızı da bu konuda düşünmeye yönlendirerek sürece dahil etme fırsatı bulabilirsiniz.
Yeni ve yaratıcı fikirlerin olumlu yönlerini bulma konusunda kendinizi geliştirmek ve “Yaratıcılık Celladı” olmaktan sizi kurtaracak birkaç öneride bulunmak istiyorum;
- Yeni bir fikirle karşılaştığınızda “Bu kesinlikle işe yaramaz” şeklinde düşünmek ve olumsuz konuşmak yerine işe yaraması için neler yapılabileceği hakkında düşünün. Hemen fikri reddetmeyin. Tek bir yol hatta birkaç yol birden düşünmeye çalışın. Belki de düşünürken siz kendiniz de farklı bir yeni yol üretebilirsiniz.
- Yeni fikrin işe yarayabileceğini varsaymayı deneyin ve kendinize bu fikrin işe yarar yönlerinin neler olabileceğini sorun.
- Yeni fikre inanmanız şart değil. Bu yeni düşünce tarzını bir nevi zihinsel egzersiz gibi görün ve böylece olumsuz ve reddetmeye odaklanmış zihinsel kaslarınızı düşünerek, analiz ederek geliştirme fırsatı yakalayabilirsiniz.
Siz her yeni fikre, düşünceye ya da projeye anında hayır diyen bir “Yaratıcılık Celladı” iseniz bir fikrin yanlış yönlerini bulmakta usta olduğunuzu unutmayın!
Siz bunu alışkanlık haline getirdiğiniz için vazgeçmeniz için çaba göstermeli, bir fikrin doğru yönlerini bulma konusunda egzersiz yapmalısınız. Fikirlerin işe yaramasını sağlamanın yollarını bulmayı öğrenmek için çalışmalısınız.