16 Mart 2022’de TRT Radyo 1 ‘de değerli prodüktör Abdulvahhab Türker önderliğinde ve Gülden Özpamuk moderatörlüğünde “Çevrimiçi” programında Zoom Yorgunluğu konusunda çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Sohbeti kaçıranlardan gelen talep üzerine söyleşi konularımızı ve konuştuklarımızı yazı olarak sizlerle paylaşmak istedim.
Dinlemek isteyenler için ise linki aşağıda paylaşıyorum;
Zoom Programının İlk Ortaya Çıkış Hikayesi
Zoom, Eski bir Cisco Webex mühendisi ve yöneticisi olan Eric Yuan tarafından 2011 yılında yaratılarak 2013 yılında kurumların kullanımına açılmış bir video görüşme uygulamasıdır. Zoon Video Communications merkezi California’da bulunan bir Amerikan iletişim teknolojisi şirketidir.
Zoom yazılımın her yerde ucuz ve kolaylıkla bulunmasıyla her geçen gün kullanıcı sayısı artarken “zoom” adı jenerikleştirmeye ve “Googlama” kavramına benzer şekilde video görüşmesi yerine “Zoom” kelimesi kullanılmaya, zoom marka adı video görüşme (konferans) ürün kategorisi için eş anlamlı olarak kabul görmeye başladı.
Kovid 19 Pandemisi ve Zoom Programının Yükseliş Süreci
Geçen yıllar içinde artan bir ivmeyle kullanıcı sayısı artan Zoom esas gelişimini yaşanan Koronavirüs pandemisi döneminde artan evden çalışma modelleri ile kazandı. İnsanların evlerine kapanmasıyla, iletişim halinde kalmayı sağlayan uygulamalar günlük hayatın merkezi haline geldi.
Binlerce eğitim kurumu Zoom kullanarak çevrimiçi derslere girdi. Zoom, hizmetlerini birçok ülkede ilk ve ortaöğretim okullarına ücretsiz olarak sundu. Mart 2020’de sadece bir günde Zoom uygulaması 2,13 milyon kez indirildi. Günlük ortalama kullanın kişi sayısı, Aralık 2019’da yaklaşık 10 milyonken Mart 2020’de yaklaşık 200 milyona yükseldi. Nisan 2020’nin sonunda ise 300 milyon çevrimiçi toplantı sayısına ulaştı.
Video görüşmelerde yaşanan mesaj ve görüntü gecikmesini 150 milisaniyenin altında tutması ve erişim kolaylığı kişilerin Zoom uygulamasını seçmesi için potansiyel nedenler olarak görülüyor.
Zoom Kullanımına İlişkin Gerek Dünyaya Gerekse Türkiye’ye Yönelik Veriler ve Zoom’un Ekonomik Karşılığı
Zoom’un Dünya çapında kullanım yüzdesi %37,3 ve 44 ülkede kullanılıyor. Onu ikinci sırada Microsoft Teams programı %34,7 ve 41 ülke kullanımı ile izliyor. Üçüncü sırada ise Google firmasının hazırladığı, rakipleriyle arasında büyük bir fark olan Google Meet %17,8 kullanım oranı ile 21 ülkede kullanılıyor. Özellikle Kuzey ve Güney Amerika ve eski Sovyet Cumhuriyetleri pazarında lider olan Zoom’un 2021 yılı finansal verilerine göre geliri %55 artarak 4.10 milyar dolara ulaşmış durumda.
Türkiye’nin günlük Zoom kullanımı pandemi ile birlikte dört kat artmış durumda. An itibarıyla Zoom, Türkiye’nin yurt dışı kaynaklı internet trafiğinin %20’sini oluşturuyor. Zoom kaynaklı günlük internet trafiği 700-800 GB seviyelerine ulaşmış durumda. Kurumların yanı sıra hem ilk ve ortaokulların hem üniversitelerin hem de öğrencilerin uzaktan eğitimle kullanımı ile birlikte Zoom kaynaklı internet trafiğinin daha da artması bekleniyor.
Zoom Yorgunluğu Kavramı
Pandemi sürecinde evden ya da hibrit çalışma gibi insanlara daha cazip gelen çalışma şartlarına rağmen tükenmişliğin artması araştırmacıları nedenlerini araştırmaya itti. Çalışma gününün sonunda eskisinden daha yorgun olduğunu fark edenlerin sayısı her geçen gün artarken sosyal medyada “Zoom Yorgunluğu” adıyla anılan yeni bir kavram anılmaya başladı ve bu konuda yapılan internet aramaları Mart 2020 başından bu yana istikrarlı bir şekilde arttı.
Zoom yorgunluğu, sık ve yüksek yoğunluklu sanal etkileşimler nedeniyle kişinin anksiyete, gerginlik, yorgunluk ve bitkinlik yaşadığı bir olumsuz duygu durumudur. Zoom yorgunluğu daha çok çalışma yaşamında görülmekle birlikte iş dışı görüşmeler nedeniyle de yaşanabiliyor.
Video görüşmeleri nedeniyle tükenmiş hissetmenin sonuçları, kişinin hayatının diğer yönlerine de yayılabiliyor. Kişi herhangi bir şeyi yapmak için ilgisiz hissetme, olaylara karşı alaycı ve kötümser tutum sergileme, bilgiye odaklanmada ve hatırlamada güçlük, kendisi ve diğerleri hakkında sürekli olumsuz düşüncelere sahip olma ve gelecek kaygısı yaşamanın yanı sıra düşük yaşam doyumuna sahip olmaya başlayabilir.
Zoom Yorgunluğu’nun Nedenleri ve Olası Çözüm Önerileri
Zoom yorgunluğunun nedenlerine göre olası çözüm önerilerini ise dört başlık altında toplayabiliriz:
- Aşırı yüz yüze iletişim ve göz teması kurulması: Topluluk önünde konuşmanın sosyal kaygısı, insanların en büyük fobilerden biri. Normalde yüz yüze görüşme ya da toplantıda sırasıyla herkes konuşurken, bir yandan not alınıyor ya da çevrede olan bitenlerle ilgileniliyor ama Zoom ortamında insanlar birbirleriyle hiç olmadıkları kadar yakın mesafeden ve kesintisiz yüz yüze iletişim kuruyorlar. Yüz yüze iletişimde bu kadar yakın ve direkt bakmak kişilerin aşırı yorulmasına sebep olan etkenlerden biri ve bunu engellemek için tam ekran modunu kullanmayı ve yakınlaştırmayı kullandığınız ekranın büyüklüğüne göre ayarlamayı öneriyoruz.
- Sürekli kendini gerçek zamanlı görme: Zoom kullanırken insanın kendini sürekli ekranda gerçek zamanlı olarak görmesi ise alışık olmadığı bir durum. İnsan sürekli kendini gördüğünde kendinde daha fazla kusur buluyor, eleştiriyor ve strese giriyor. Bu nedenle sadece konuşan kişileri gösteren ekran modu kullanımı tercih edilmelidir.
- Hareket alanının kısıtlanması: Zoom gibi görüntülü sohbetlerin kişilerin hareket etmelerine imkan vermemesi, Zoom görüşmesi boyunca aynı noktada sabit kalınması bilişsel performansı da olumsuz etkiliyor. Hareket alanını arttırmak için kamera uzak konumlandırılmalı, ek bir klavye kullanarak ekrandan uzaklaşmalı ve periyodik olarak kamera kapatıp açılmalıdır.
- Bilişsel yük fazlalığı: İletişimde %60 beden dili, %30 ses tonu ve %10 kullanılan kelimeler etkilidir. Yüz yüze iletişimde sözsüz iletişim, mimik ve jestler oldukça doğalken Zoom ortamında sürekli kendini izleyen kişinin doğal ve rahat olması için çaba göstermesi gerekiyor. Bu yorgunluğu azaltmak için uzun Zoom görüşmeleri arasında mutlaka mola verilerek ayağa kalkılmalı, dönem dönem sadece sesli katılım sağlanarak, dinlemeli.
Zoom Yorgunluğu Ölçeği Geliştirilmesi
Stanford araştırmacılarıFauville vd. (2021) tarafından ilgili alan yazına kazandırılan Zoom Yorgunluğu ölçeğinin Türkçe geçerlilik ve güvenirlik çalışmalarının yapılması amacıyla öncelikle yazılı olarak izin alındı.
Türkçe-İngilizce çeviri ve geri çeviri işlemi tamamlandıktan sonra dil geçerliliği sağlanan Türkçe çevirinin psikometrik özelliklerini incelemek amacıyla 160 kişiden oluşan bir örneklem grubuna uygulandı. Ölçeğin güvenirlik ve geçerlik analizleri sonucunda güven aralığı %95 olarak belirlendi. Zoom Yorgunluğu ölçeğinin geçerlik ve güvenirlik analizi bulgularına göre ölçek 5 boyut ve 15 sorudan oluşan yapısı ile geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu tespit edildi.
Zoom Yorgunluğu Ölçeğinin Türkiye Açısından Önemi
Bir ölçüm aracının bir ülkede kullanılabilmesi için o ülkenin vatandaşlarıyla yapılan analizlerde geçerli ve güvenilir olduğunun kanıtlanması gerekir. Bu bağlamda ölçek, Zoom Yorgunluğu konusunda Türkçe’ye çevrilerek geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılan ilk ve şu an itibariyle tek çalışmadır.
Zoom Yorgunluğu Ölçeği ’ne göre Zoom yorgunluğunun Tespit Yöntemi
Zoom yorgunluğu ölçeğinde 5 boyut altında yer alan 15 soru cevaplanarak Zoom yorgunu olup olmadığınızı analiz edebilirsiniz. Cevaplar 5’li Likert ölçeğinde ( 1- Kesinlikle katılmıyorum, 2-Katılmıyorum, 3- Kararsızım, 4- Katılıyorum, 5- Kesinlikle katılıyorum) şeklinde sıralanıyor. Zoom yorgunluğu ölçeği sonucunda alınan 45 – 75 puan Zoom yorgunu olduğunuzu gösteriyor.
Zoom Yorgunluğu araştırması Sonuçları
Katılımcıların %17,3’ü sıradan bir günde 15 dakikadan az, %16’sı 15-30 dakika, %26’sı 30-45 dakika, %20,7’si 45 dakika – 1 saat arası, %20’si 1 saatten fazla video görüşme yapıyordu.
Katılımcıların %17,3’ünün sıradan bir günde video görüşmeleri arasındaki zaman 15 dakikadan az, %7,3’ünün 15-30 dakika, %8,7’sinin 30-45 dakika, %5,3’ünün 45 dakika 1 saat arası, %61,3’ünün video görüşmeleri arasındaki zaman 1 saatten fazlaydı.
Zoom yorgunluğunu analiz etmek amacıyla yaptığım araştırmamın sonuçlarına göre;
- Zoom yorgunluğu katılımcıların cinsiyetine, medeni durumuna, yaşam şekline ve sıradan bir günde yaptıkları video görüşme süresine göre anlamlı farklılık göstermiyor.
- Video görüşmelerine katılmayı seven ve video görüşmelerinden keyif alan katılımcıların Zoom Yorgunluğu daha düşük düzeydedir.
- Video görüşmelerini gereksiz/yük olarak gören ve günlük video görüşme sayısı fazla olan katılımcıların Zoom Yorgunluğu yüksek düzeydedir.
- Sıradan bir günde video görüşmeler arasında 30 dakikadan az zaman bırakan katılımcıların ve Zoom Yorgunluğu seviyeleri, video görüşmeler arasında 30 dakikadan fazla zaman bırakan katılımcıların seviyelerine göre anlamlı düzeyde daha yüksektir.
- Zoom Yorgunluğu çalışma modeline göre anlamlı farklılık gösteriyor. Evden ve hibrit çalışma modelinde Zoom Yorgunluğu ölçek puanları, işyerinden çalışan katılımcıların puanlarına göre anlamlı düzeyde daha yüksektir.
Zoom Yorgunluğunu Aşmak İçin Çözüm Önerileri
Araştırma sonucuma göre katılımcıların Zoom yorgunluğunun orta düzeyde (ne düşük ne yüksek) olduğu söylenebilir. Yani sınırdayız ve Zoom yorgunluğunun artmaması için önlem almamız gerekiyor.
Zoom yorgunluğunu azaltmak için yapılacaklar, görüşme öncesi, görüşme sırasında ve sonrasında yapılacaklar, görüşme öncesi, görüşme sırasında ve sonrasında olmak üzere şu şekilde sıralanabilir:
Video görüşmeler nedeniyle tükenmenin üstesinden gelmenin diğer bir yolu da farklı teknolojilerin kullanılmasıdır. Video görüşme alanında yeni bir girişim şirketi olan Spatial, kullanıcıların sanal bir konferans odasında sanal gerçeklik (VR) aracılığıyla görüşmelerini sağlayan bir programı kısa süre önce yayınladı. Bu programda katılımcılar tam vücut avatarları ile görünmekte, geleneksel video konferans yazılımı ile genellikle kaybolan sözlü olmayan iletişimin bir kısmını da geri getirebiliyor. Kişiler bu programda el sıkışabiliyor veya yüz yüze toplantılara daha benzer bir deneyim sağlayacak şekillerde başkalarıyla etkileşime girebiliyor. Şu anda tamamen ücretsiz ve herkese açık olan platformun dezavantajı ise, programdan en iyi şekilde yararlanabilmek için kullanıcıların (bazen yüksek maliyetli) bir VR başlığına erişebilmelerin gerekmesi.
Olumsuzluğa odaklanmamak gerektiğine inanıyorum, dijital araç kullanımının çok olumlu yönleri de var. Dijital teknolojiler artık günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası ve dünya nüfusu hiç bu kadar birbirine bağlı olmamıştı. İnsanı dokunuşlar dijital araçlar sayesinde dijital dokunuşa dönüştü. Uzaklar yakınlaştı, zaman ve mekandan bağımsız iletişim kurma imkanına sahip olduk. Yenilik, özellikle dijital alanda, benzeri görülmemiş bir ölçekte gerçekleşiyor. Buna rağmen, toplumların sağlığını iyileştirmeye yönelik uygulamasına büyük ölçüde dokunulmamış durumda ve dijital sağlık çözümlerinin kullanımı için muazzam bir alan var. DSÖ, sağlık ve esenliğin küresel olarak elde edilmesini hızlandırmak için dijital teknolojilerin ve sağlık inovasyonun gücünden yararlanıyor.
Zoom gibi hayatımızı kolaylaştıran tüm dijital araç ve programları uygun koşullarda ve dozunda kullanarak avantajlarından yararlanarak hayatlarımızı kolaylaştırmaya devam edebiliriz.
Hepimizin bildiği kadim bir anonim söylemle sözlerimi bitirmek istiyorum; herşeyin fazlası zehirdir, fazla yemek, fazla dinlenmek, fazla güç ve tabi ki fazla dijital araç kullanımı dijitalleşme, önemli olan dozdur, dozunda kullanılan herşey faydalıdır. Dozunda kullanılırsa dijital araçlar da çok faydalıdır.