Kelimeler farklı kapıları açan anahtarlardır…
Gözleri görmeyen bir çocuk, sokakta ayaklarının dibinde bir şapka ile oturuyormuş. Önünde büyükçe bir kağıt ve kağıdın üzerinde de bir yazı varmış:
“ Ben körüm! Lütfen yardım edin!” Şapkanın içinde sadece birkaç adet demir para varmış. O sırada elinde çantası ile oradan geçmekte olan bir adam cebinden biraz bozuk para çıkarmış ve onları şapkanın içine koymuş. Tam gidecekken durmuş ve çocuğun önündeki kağıdı almış. Kalemini çıkarmış ve kağıda bir şeyler yazmış.
Kağıdı herkesin yazdıklarını görebileceği şekilde koymuş ve yürüyüp gitmiş. Kısa bir süre içinde şapka dolmaya başlamış. İnsanlar kör çocuğa daha fazla para vermeye başlamışlar.
Öğleden sonra kağıttaki yazıyı değiştiren adam, geri gelmiş. Çocuk adamın yürüyüşünden onu tanımış. “Siz, sabah yazımı değiştiren kişisiniz değil mi ? Siz gittikten sonra , bugüne kadar hiç dolmadığı kadar çabuk doldu şapkam. Söyler misiniz ne yazdınız oraya ?”
Adam gülümsemiş. “Sadece doğruyu yazdım. Senin söylediğini farklı bir şekilde söyledim o kadar.” Demiş. Ne mi yazıyormuş kağıtta ?
BUGÜN HARİKA BİR GÜN VE BEN ONU GÖREMİYORUM…
Tabii ki her iki yazı da okuyanlara çocuğun kör olduğunu söylüyor. Ama ikinci yazıda insanlara kör olmadıkları için ne kadar şanslı oldukları da hissettiriliyor. Bazen aynı şeyi anlatmak için kullanılan farklı kelimelerin, insanlar üzerinde uyandırdığı duyguların farklılığını anlamak ve anlatabilmek gerçekten çok zordur.
Kelimelerimizi seçerken özen gösterelim, unutmayalım ki her kelime bir anahtardır. Onun hangi kapıyı açacağını belirleyense sizlersiniz.
Sevgi ve Saygılarımla,
Gülbeniz AKDUMAN